İYİ PARTİ, PARTİ OLMAYA KARAR VERDİ!

Pazarlamanın temel ilkelerinden birisi de, kurduğunuz markanın isminde, çizgisinde ve özgünlüğünde ısrarcı olmaktır. Markanızı sürekli başka markaların alt ürünü gibi göstermek veya başka lokomotif markalara vagon görevi yaptırmak yarattığınız şeyin markalaşmasını ve güçlenmesini engelleyen en büyük sebeplerdir.

Siyasette de yeni kurulan partilerin en fazla düştüğü hata bu olmuştur. Özellikle ittifaklar sürecinde bu durumun siyasete yansımasını net bir şekilde gördük. Anketlerde sürekli yükselen bir trend gösteren, bir ara oyu %18'lere kadar dayanan İyi Parti, sandıktan %10'lara düşmüş olarak çıktı.

Bunun sebebi de, sahaya kendi söylemleriyle değil, peşine takıldığı büyük ortağı CHP'nin söylemleriyle çıkmasıydı. Bu ortaklıktaki baskın karakter CHP olduğu için İyi Parti toplumda kendi politikalarını markalaştıramadı. İyi Parti'de politika yapanlar bile bu politik açmazdan çıkamadıkları için siyasi olarak ortaya bir çalışma koyamadılar. Bu durum tam olarak 'kendin olamamak, ama başkası da olamamak' durumudur.

Şimdi ise önümüzdeki yerel seçimlerde İyi Parti, kendi logosu, kendi adayları ve kendi politik duruşuyla halkın karşısına çıkacak. Bu karar büyük belediyelerin kaybedilme riskini ortaya çıkardığı için her ne kadar CHP tarafından tepkiyle karşılanmış olsa da son derece doğru bir karardır. 

Kısa vadeli romantik kazançlar uğruna uzun vadeli yapılmış bir planı bozmak, başarı ve istikrarın en büyük düşmanıdır. İyi Parti ancak şimdi hür ve bağımsız politikalar geliştirebilir ve millete kendisini daha iyi anlatma fırsatı bulabilir. Geçtiğimiz seçim sürecinde İyi Parti'nin dümeninde Millet İttifakının mahalle baskısı vardı. Nihayet Meral Hanım dümene geçme cesaretini topladı.

Kısacası büyük balıkların oyununa oyuncak olan küçük balıklar, oyun bitince balık yemi olurlar. 'Küçük' partilerde de durum aynıdır. Çizgisinde ısrarcı olmayan, politikasında özgün ve üretken olmayan partiler, seçim dönemlerinde büyük partilerin yırtıklarına yama olmaktan öteye gidemezler.

İyi Parti bu gerçeği keşfetmiş görünüyor. Ülkedeki partiler ne kadar başarılı ve yenilikçi olursa ülke de o şekilde dinamik ve başarılı olur. Bakalım İyi Parti'deki bu irade gösterisi istikrarlı bir şekilde devam edebilecek mi? Yoksa yeni bir 'kalk, otur' filmi mi izleyeceğiz?

Selam ve dua ile...